Sık Sorulan Sorular
   

Otomobil veya kamyon akümülatörlerinin araçlarda birçok işlevi vardır. En önemli görevleri marş motorunu çalıştırmak ve aracı hareket ettirmektir. Bunun yanında otomobilde alternatörün ihtiyacı karşılayamadığı durumlarda ilk ateşleme, far lambalarının yanması, ısıtıcılar, havalandırma, radyo gibi sistemin diğer enerjiye ihtiyaç duyan bölümlerine elektrik sağlar. Ayrıca aküler aracın voltaj kontrol sisteminin bütünü oluşturarak araçtaki bilgisayar hafızalarını, far ve radyoları elektriksel dalgalanmalardan korur.

Günümüzde araçlar yolculuk bittikten sonrada çalışmaya devam eden birçok elektrikli cihazdan oluşmaktadır. Bilgisayarlar ve saatler 24 saat akım çekmekte, araç hareket ettikten sonra çalışan fanlar zaman kontrollü olmakta ve yüksek akım çekmekte, sık kullanılmasalar da 30 watt ve daha güçlü radyolar ve kapıların açılması ile devreye giren çok sayıdaki aydınlatma lambaları elektrikle çalışmaktalar.

Aynı zamanda yakıttan tasarruf istekleri daha küçük, hafif ve verimli parçaların üretilmesi yönünde üreticileri zorlamaktadır. Daha fazla parça küçük motor bölümlerinde iç içe bir arada durmakta ve bu da motor kapağının altında sıcaklık yükselmelerine neden olmaktadır. Ve sıcaklıkta akümülatörün ömrünü kısaltmaktadır.

Bugünün otomobillerinde modern akümülatörler zorlukla çalışmaktalar. Ne kadar akümülatörleri zorlarsak bağımlılığımız o kadar artmakta. Akümülatörlerin bilgi ile kontrol edilmesi kar hissenizi artırarak müşterilerinize verdiğiniz zahmetsiz hizmet işinizdeki karınızı artıracaktır.

Bu el kitabıyla akümülatörlerin çalışmasını bakımını ve test edilmesini daha iyi anlayabileceksiniz buda müşterilerin talep ettiği kaliteli hizmeti vermenizi sağlayacaktır.

Aküler, kurşun-asit, nikel-kadmiyum, nikel-demir gibi kullanılan metal cinslerine göre çeşitlere ayrılır.

Günümüzde en yaygın kullanılan akü tipi kurşun-asit akümülatörleridir.

Bu aküler de temel olarak kuru ve sulu diye ikiye ayrılır.

Sulu akülerin en fazla kullanılan çeşitleri Starter veya SLI (Başlatma, ışıklandırma ve ateşleme fonksiyonlarının İngilizce baş harfleri ile ifade edilmiş hali) olarak da tabir ettiğimiz klasik tipteki oto aküleridir. Oto aküleri de kendi içinde tam kapalı veya buşonları açılabilen diye ikiye ayrılır. Bu iki tip akünün de içyapısı aynıdır. Yani her ikisi de klasik tipte kurşun-asit akülerdir.  Kapalı akülerin farkı, buşonların açılamamasıdır. Bu akülere su eklenemediği için voltaj düzenekleri iyi olan araçlara takılması daha uygundur.

Bundan başka iç yapısı ve kullanım alanları farklı olsa da Stasyoner (Sabit tesis) ve Traksyoner (Forklift) aküleri de sulu ürünler kapsamına girer.

Kuru yani VRLA akülerin iç yapıları ve teknolojileri farklıdır. VRLA tanımının Türkçe karşılığı sübap ayarlı kurşun asit akü demektir. Bu aküler de iç yapılarına göre ikiye ayrılır.

AGM (elektroliti separatörlere emdirilmiş) ve jelli VRLA aküleri. Bu akülerin temel özelliği asit taşması veya sızdırması olmamasıdır. Gaz çıkışı minimumdur. Bu yüzden çok güvenlidir ve rafta bekleme ömürleri çok daha uzundur. Ayrıca sulu akülere kıyasla titreşime karşı daha dayanıklıdır. Sevkıyatı, taşınması sorunsuzdur. Kullanım alanları arasında sabit tesisler, UPSler, tekneler ve santraller vardır.

Otomotiv akümülatörleri çeşitli ölçülerde ve performanslarda üretilmektedirler. Her akünün üzerinde kullanım gerilimini (12 V), kapasitesini ve akım şiddetini gösteren rakamlar bulunur.

Performans ölçümlerinde temel olarak iki yöntem kullanılır; nominal kapasite ve rezerv kapasite. Nominal kapasite genel olarak Avrupa ülkelerinde uygulanan tam şarjlı akünün beyan edilen kapasitesinin % 5 akımla ile boşaltılması sonucunda kutuplar arasındaki gerilimin 10.5?e düşmesi için geçen süre ile belirlenir ve bu değer 60 Ah nominal kapasiteli akümülatörlerde 20 saatten az değildir. Rezerv kapasite genellikle Amerika?da uygulanan tam şarjlı akümülatörün 25 A sabit akımla kutupları arasındaki gerilim 10.5 V?a düşene dek boşaltılması için geçen süredir. 60 Ah nominal kapasite boşalma süresi olan 95 dakika ile 95 RC (Rezerv Capacity) olarak gösterilirler.

Akümülatör kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine elektrik enerjisini de kimyasal enerjiye dönüşümlü olarak bir çok sefer çevirebilen cihazlara denir. Kurşun-asit akümülatörlerinde elektrot olarak kurşun ve kurşun oksitleri, elektrolit olarakta seyreltilmiş sülfürik asiti kullanırız. Şarjlanmış bir aküde (+) artı elektrodda kurşun dioksit (-) eksi elektrodda ise süngerimsi gözenekli yapıya sahip kurşun bulunur.

Akümülatörün Parçaları :
Plakalar :Akümülatörlerin enerji vermesini sağlayan en önemli parça, plakalardır. İki çeşit plaka bulunur;artı ve eksi plakalar. Plakanın iskeleti ızgaradır. Izgaralar düşük miktarlarda antimuan içeren alaşım kurşundan dökülür. Izgaranın döküm yöntemi ve kalıp dizaynı plakanın özelliklerini etkileyen faktörlerdir. Izgaranın üzerinin farklı nitelikteki hamurlarla sıvanması ile artı ve eksi plakalar elde edilir. Artı plakalar akımı veren plakalar oldukları için ve oksitlenme reaksiyonu bu plakada olur eksi plakalara göre her zaman daha kalın ve ağır üretilirler.

Kutu, kapaklar ve ayıraçlar : Kutu ve kapaklar sert ebonitten veya plastikten üretilirler ve bunların görevi yeterli yalıtımı, sızdırmazlığı , mekanik ve kimyasal özellikleri korunması ve uzun süreli dayanıklılığı sağlamasıdır. Ayıraçlar eksi ve artı plakaların birbirine değerek kısa devre olmasını engelleyen ve aynı zamanda da elektriği taşıyan iyonların geçişine engel olmayan levha şeklinde plakalardır.

Kutup Başları : Her kurşun-asit hücresi 2 Volttur. İstenilen akü voltajına bağlı olarak bunlar seri bağlanırlar. Bunun sonucunda artı plakaların bağlı olduğu uc artı kutuptur eksi plakaların bağlı olduğu uç eksi kutuptur. Kutupların üzerinde veya yanlarında işaretleri vardır ve artı kutup daha büyüktür.

Gaz Kapakları : Akümülatörün üretiminde kullanılan alaşımın özelliğine bağlı olarak her zaman Hidrojen ve oksijen gazı çıkışları vardır. Akü içerisindeki basıncın belirli değerlerin altında kalması gerekir . Bu amaçla gazın dışarıya çıkmasını sağlayan delikli kapaklara buşon denir.

Elektrolit : Elektrolit plakaların içerisine batırıldığı iyonların artı kutuptan eksi kutuba taşınmasını sağlayan sulandırılmış sülfirik asittir. Elektrolitin yoğunluğu akünün özelliklerini etkiler. Yüksek yoğunluklarda akü yüksek voltaj verir ancak kısa sürede yıpranmaya neden olur. Düşük yoğunluklu elektrolitler ise volt ve marş basma gücünün azalmasına neden olurlar.

Elektrolit yoğunluğunun ölçülmesinde Bome deyimi kullanılmaktadır. Bome derecesi ile yoğunluk arasındaki bağıntı aşağıdaki gibidir.

Deşarj işlemi sırasında aşağıdaki tepkimeler olur, kurşun dioksit ve kurşun, kurşun sülfata dönüşür. Aşağıdaki reaksiyonların yönünün tersini düşünürsek şarj olur ve reaksiyonun yönünün tersine çevirebilmek için en azından akümülatörün geriliminin biraz üzerinde voltajın dışarıdan uygulanması gerekmektedir. Şekil 3.1 de şema halinde şarj-deşarj işlemleri anlatılmaktadır.

Elektrolit :H2O « H+ + OH-
H2 SO4 « 2H+ + SO42

UPS tanımı kesintisiz güç kaynağının İngilizce karşılığının baş harflerinden oluşan kısaltmasıdır. UPS aküsü de bu kesintisiz güç kaynaklarının aküsüdür. Kesintisiz güç kaynaklarının aküleri elektrik kesintisi olduğunda devreye girer ve elektrik gelinceye kadar enerji deposu olmaya devam eder. Bu aküler yukarda bahsettiğimiz gibi kuru denilen VRLA tipi akülerdir ve minimum gaz çıkışına sahiptir.


 

 


 
 
AnasayfaÄ°letiÅŸim Site Haritası TR EN RU  
Tasarım & Hosting
Atak Domain